Düş Peşindeysen, Düş Yola! Yola Çıkacaklara Film Önerisi

Yolculuk teması, film sektörünün vazgeçilmezlerindendir; fakat bu temayı dantel gibi işlemek, seyircisini yerinden kaldırıp tren garlarına, otobüs terminallerine düşürmek ya da hayatın atıl yanlarını harekete geçirme isteği yaratmak maharet işi. Yolculuk filmi deyip geçemeyiz onlara; birlikte seyahat edilen filmlerdir onlar.

O filmler ki sizi yollara düşürür, seyyah eder; oturduğunuz koltuktan, evden işe her gün aynı koordinatları arşınlayan bacaklarınızdan, aynı fikirlere saplanıp kalan kafanızdan utanırsınız. O filmler ki size “Ne duruyorsun be? At kendini denize!” der. Ee ne duruyorsunuz yahu! İşte o filmler!

Into the Wild – Özgürlük Yolu (2007)

Çok eski olmamasına rağmen yolculuk denince akla ilk gelenlerden. Sean Penn’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmin senaryosu gerçek hayattan alınmış bir hikaye üzerine kurulu. Christopher McCandless, mezuniyet töreninin ardından ailesinin ve yaşadığı çevrenin dayattığı kuralları, rutini reddederek yollara düşer. Bu yolculuk Christopher’ın heyecan arayışı değil kendini, kendine ait değerleri ve doğayla iletişim kurma yolunu arayışıdır.

The Darjeeling Limited - Küs Kardeşler Limited Şirketi (2007)

Babalarının ölümünün ardından bir tren yolculuğunda bir araya gelen üç kardeş bu trenle Hindistan’ı boydan boya geçerler. Wes Anderson’ın rengarenk ve büyüleyici dünyalar yaratmadaki hüneri bu filminde de kendini hissettiriyor. Birbirlerini uzun zamandır görmemiş olan kardeşlerin kavga gürültü ilerleyen fakat birbirlerinden de kopamayan halleri kardeşliğin de ömür boyu süren bir yol arkadaşlığı olduğunu kanıtlar nitelikte.

Diarios de Motocicleta - Motosiklet Günlüğü (2004)

Ernesto Che Guevara’nın tıp fakültesinden arkadaşı Alberto Granado ile beraber Güney Amerika’ya motosikletle çıktıkları yolculuğunu anlatan film, genç Che Guevara ve arkadaşının yolculukları boyunca edindikleri izlenimleri, halkla kurduğu bağları, üzerinde yaşadıkları toprakları tanıma hikayelerini anlatır.  23 yaşında genç bir öğrenci olan Che’nin devrimci ilkelerini, devrime ve halka bakış açısını şekillendiren bu yolculuk, Ernesto Guevara de la Serna’nın “Che” oluşundaki önemli dönüm noktalarından biridir.  

Yol (1982)

Türkiye sinemasının kült filmerinden, Şerif Gören ve Yılmaz Güney imzalı “Yol” filmi, sıkıyönetim döneminde cezaevinden bayram izniyle çıkan beş mahkumun hayatlarından kesitleri çok çarpıcı bir biçimde işlemektedir. Beş mahkumun Anadolu’nun farklı köşelerindeki memleketlerine gidişleri, giderken taşıdıkları umutlar ve buldukları hayal kırıklıkları, zorbalıklar, töre, ölümler olanca gerçekliğiyle ve sanki aracısız bir tanıklığa davet edercesine işlenmiştir. Türkiye sinemasının en önemli yapımlarından olan “Yol”, 36 sene önce Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştır.

Otobüs (1974)

Çekildiği dönemde uzun süre Türkiye’de gösterimi yasaklanan Tunç Okan imzalı “Otobüs”, köylerini bırakıp iş bulma hayalleriyle yola çıkan; fakat bir anda Stackholm’ün ortasında bir otobüsün içerisinde; kimliksiz, parasız pulsuz kalan bir grup işçinin hazin ve trajikomik hikayesidir. Senaryosu da Tunç Okan’a ait olan filmin müzikleri Zülfü Livaneli’ye ait.  

Hokkabaz (2006)

Başarısız bir sihirbazın ekibiyle beraber turneye çıkışını ve bu yolculukta başlarından geçen maceraları konu edinen Cem Yılmaz imzalı “Hokkabaz” filminde, kumpanyanın bir düğünde yaptığı şovun ardından işlerin rengi değişmeye başlar. Kaybolmuş bir gelin yolculuğun ve hikayenin seyrini değiştirecektir.

YORUMLAR

  • Henüz yorum yok.

YORUM YAP