Avrupa Rüyası, otobüsle Avrupa turu ile tek seferde Avrupa kıtasının tamamına yakınını gezen katılımcımız Birsen Albayrak bugün bizlerle. Birsen, size Avrupa Rüyası hakkında en çok merak ettiğiniz soruları yanıtladı!
“Avrupa Rüyası nerelere gidiyor?, Avrupa Rüyası nerelerde konaklıyor?, Profesyonel rehber ile şehirleri gezmenin avantajı nedir?, Tek başına Avrupa turuna çıkmalı mıyım?” gibi merak ettiğiniz soruları sizler için Birsen’e sorduk. İyi okumalar...
Merhabalar. İsmim Birsen, 24 yaşındayım. 2 yılı aşkın bir süredir bir e-ticaret firmasında içerik uzmanı olarak çalışıyorum. Beraberinde “içerik” anlamında dışarıdan yaptığım işler de mevcut. Gezgin miyim, günümüz instagrammer yada bloggerları gibi tabiki de değilim. Ben sadece beni keşfe çağıran yerlere icabet eden gösterişsiz biriyim :)
Birsen'in Avrupa Rüyası'nın otobüsle Avrupa turuna katılma hikayesi
Güzel bir başlangıç? Valla açıkçası bu yola nasıl girdim ben bile bilmiyorum. İnsanlar genelde gezilerini önceden planlarlar falan, benimki oldukça spontane gelişti. Kendimi bir anda 40 kişi ile bir otobüste buldum:) Benim katıldığım tur Avrupa Rüyası Plus turuydu.
Hiç tereddüt etmesinler. Ben tura katılırken katılımcılardan tanıdığım bir Allahın kulu yoktu. İlk bi diyorsunuz napıcam ne edicem, herkes yabancı. Ama sonrasında dostluklar kurabiliyorsunuz. Tura katıldığımda tektim evet ama ayrılırken tek değildim, çok güzel dostluklar edindim. Farklı insanlarlar tanışmış bulundum ve hayatıma dahil olan bu insanlarla güzel anılar biriktirdim. Öncelikle tek başına gezmek kadar güzel birşey yok bence. Neden? Çünkü kafanızın dibinde şuraya gidelim buraya gidelim, yoruldum oturalım diyen birisi yok. Şehri dilediğin gibi tek başına keşfedebiliyorsun. Eğer tereddütlerin korkuların varsa, bir noktada kendini test etmiş ve korkularının üstesinden gelmiş oluyorsun. Eğer bu zamana kadar böyle bir tecrübe edinmediyseniz; kısaca kendi ayaklarınızın üzerinde duruyorsunuz diyebilirim.
Rehberimiz dünya tatlısıydı.:) Bu turun üstesinden bir şekilde gelebildiysem onun bunda katkısı çok büyük. Kendisi bu yolda benimle olan arkadaşlarımdan biri haline geldi. Turdaki arkadaşlığımızı da devam ettirdik.
Konuyu saptırmazsak, rehber ile şehirleri gezmek elbette güzel. Sizi serbest zamanınızda gidebileceğiniz yerlere yönlendiriyor, panoramik gezi esnasında sadece fotoğraflarını gördüğünüz yapıların tarihini de öğreniyorsunuz. Yalnız burada şunu belirtmek istiyorum; tura gelmeden önce gezeceğiniz şehirler ve göreceğiniz yapılar hakkında sizin de araştırma yapmanız gerekiyor. Serbest zamanınızda gezdiğinizde bunlar çok işe yarar. Sadece tura para verip katılmakla, rehber onu anlat bunu anlat demekle olmaz. Keşfetmeye geliyorsanız, keşfedin! Sadece hazır bilgiyle yetinmeyin!
Her gün başka şehirde uyanmak.. Sanırım turun en güzel yanlarından birisi bu. Kelimelerle nasıl ifade edilir bilemiyorum ama muazzam bir şeydi. Mesela ayın ve şehir ışıklarının bütünleştiği bir Polonya gecesinden, Almanya’nın gün doğumuna uyanmak... Bilemiyorum Altan... :) Benim anlatmam zor, kesinlikle tecrübe edilmeli!
Nerde konaklamadık ki... Gemisinden oteline.... Oteller genelde 3-4 yıldızlıydı. Lüks düşkünü olmadığım için, otellerin konforunun gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Uzun bir şehir turunun ardından otelin bana tek hizmeti uyku ve duştu, o yüzden ne eksik ne değil pek sorgulamadım. Çok güzel olan oteller de vardı, Rotterdam’daki mesela, çok sıradan olan oteller de vardı Antibes’deki gibi. Katılımcılar için söylüyorum; otellerin hepsinin 4-5 yıldızlı olmasını diliyorsanız, fiyatı biraz yükseltmeniz gerekecek :D Uygun fiyata istinaden, otellerin de iyi olduğunu düşünüyorum.
Beğendim tabii ki. Biz ekstradan Volendam’a gitmiştik mesela. Oldukça sevimli ve güzel bir yerdi. Ekstra tur verse de vermese de genel olarak ben turdan zaten memnundum. Sonra doğa harikası Bled Gölü’ne gittik. Jülyen Alplerini görmek çok güzeldi. Ekstralar da güzel motivasyon oldu. Fazladan bir yer görmenin ne sakıncası olabilir ki? :)
Öncelikle mottunuz “keşfetmek” olsun. Sosyal medyada show yapmak veya lafta Avrupa görmüş olmak değil. Bu çok önemli bir nokta. Mesele gidip Avrupa ülkelerini görmek, ben gezdim demek değil. Gezdiğiniz yerlerden, gördüğünüz yapılardan ve içine gireceğiniz kültürden kendinize muhakkak bir şey katın. Vizyonunuzu geliştirin. Avrupa gördüm diye görgüsüzleşmeyin. Bu çok yanlış ve şahsen çok sinir olduğum bir şey. Avrupa’yı veya rotanız her neresiyse orayı keşfedin, en önemlisi de kendinizi keşfedin ve gezdiğiniz sokaklarda belki bir daha yakalayamayacağınız o anda biraz da kaybedin!
Bir sonraki rüya rotası olarak seçenek çok aslında. Keşfetmek için yerler hiç bir zaman bitmez!
Ama benim istediklerim arasında Küba, Kuzey Avrupa, Britanya ve Balkanlar var. Bu rüyalardan birini yeniden gerçekleştirmek istiyorum. Avrupa Rüyası’na sonsuz teşekkürler.
Henüz yorum yok.