Avrupa Rüyası, otobüsle Avrupa turu ile tek seferde Avrupa kıtasının tamamına yakınını gezen katılımcımız Özge Gürler bugün bizlerle. Özge, size Avrupa Rüyası hakkında en çok merak ettiğiniz soruları yanıtladı!

“Avrupa Rüyası nerelere gidiyor?, Profesyonel rehber ile şehirleri gezmenin avantajı nedir?, Tek başına Avrupa turuna çıkmalı mıyım?” gibi merak ettiğiniz soruları sizler için Özge’ye sorduk. İyi okumalar...

Avrupa Rüyası katılımcısı Özge Gürler’i yakından tanıyalım

Elbette. 29 yaşında, Kocaeli'de yaşayan, hayatı, kitapları, çocukları seven bir kadın, bir öğretmenim.

Özge'nin Avrupa Rüyası'nın otobüsle Avrupa turuna katılma hikayesi 

Esasen Avrupa Rüyası beni değil, ben onu buldum. Kafamda dünyayı gezme Fikri hep vardı. Ancak işim sebebiyle sık sık plan yapamamak toplu bir planlama ile birçok yer görmem gerektiğini düşündüm. Keza maddi anlamda da bunun altından kalkmam makul fiyatlar sunan bir tur şirketi ile mümkündü. (Daha fazla ertelememek niyetindeydim çünkü.) İnternet üzerinden araştırmaya koyulduğumda fiyat ve içerik olarak en tatmin edici bulduğum kuruluş oldu Avrupa Rüyası. İlk iletişim kurduğumda da Burak Bey gerek ilgisi gerek profesyonel tutumu ile daha da sıcak bakmamı sağladı. Derken aksiyon aldım...

Avrupa Rüyası turuna tek başına katılan Özge'nin deneyimi ve önerileri

Elbette başta bir duraksamadım değil ancak en kötü ne olabilir dedim ve hiçbir cevap bulamadım kendime. Keza güzel bir kaçış ve dinlenme için ortam değiştirmek kadar insan değiştirmek de gerekli... Bu durumun hiçbir dezavantajını yaşamamamın yanında yeni dostluklar -gerçekten arkadaşlıktan öte duygular- edindim… Birçok farklı şehir ve kültürde bana açık kapılar var şu an. Dünya şehirler, ülkeler ve insanlara güzel... Su an birçok şehri güzel kılan insanlar var hafızamın da, yemeğimi paylaştığım, birlikte güldüğüm, kaybolduğum insanlar hatta...
 

Profesyonel rehber ile şehirleri gezme deneyimini Özge’den dinleyin

Rehberimiz Berke'nin müthiş bir insan olduğunu vurgulamaya gerek yok sanırım...Her şeyden önce sabrı, nezaketi, disiplini ve bilgiyi bir arada harmanlaması takdire şayan.. Yoğun bir program ve sıcak havanın etkisi, öğrenmeyi ikinci planda bırakmama sebep oldu. Elimden geldigince dinledim ve Kısaca gerekli ve dikkat çeken kilit noktaları verdi rehberimiz. Oldukça donanımlı olması anlatıları dozunda verdiğini hissettirdi bana. Yoğun bir programı öz sekilde aktardı.

Özge, her gün başka şehirde uyandı! Sıra siz de!

Aşırı havalı bir durum Dünyanın en şanslı, sağlıklı ve zengin insanı siz missiniz gibi hissettiren, hayata uzun soluklu -başta bitmeyecek kadar uzun sonra keşke bitmese dedirtecek kadar kısa hissettiren- enfes bir mola... Murakami’ye bırakıyorum sözü: “Dünyadaki yüz bin şehrin her birinde güneş benzersiz şekilde batıyor, doğuyor... Sadece bir defa buna şahit olmak için seyahat etmeye değer." Biz çok kere şahit olduk. En az 20 kere değdi.

Avrupa Rüyası turlarına katılmak isteyenlere Özge’nin tavsiyesi

Yalnız gitmekten asla korkmasınlar, bir gidip 10 oluyor insan. Ton balığı ve konserve sevsinler. Hunharca alışverişle vakit kaybetmeden, magnet kovalamadan ara sokaklarda keşfe çıksınlar, kaybolsunlar. Anne ya da baba iseler çocuklarını getirmesinler. Çocukların keyif alacağı keşif duygusunu yaralamasınlar. Geceli, gündüzlü bir bebe; çılgın gençlere, ne bulursan ye'lere, oyunsuzluk ve uykusuzluğa, beklentisi Kaf dağındaki görgüsüzlere maruz kalmamalı. Pedagojik açıdan yani...

Özge'nin bir sonraki Avrupa Rüyası turu neresi mi?

Bir sonraki rüya rotam aslında Afrika ama... Hayaller ve hayatlar ikilisinde hayatlar kazanıyor. Olursa muhakkak değerlendirmek isteyeceğim tur: İran, Ukrayna, Tiflis.

Kısacası, dünyada aslında ne kadar da küçük bir yer kapladığımı görebileceğim her yer rotam…