Damarlarında “gezi tutkusu” akanları gittikleri, keşfettikleri yerlerde onları büyüleyen yerler olmuştur. Bu yerlerin kimisi sizi doğallığı büyülerken kimisi de sizi mimarisiyle ve lezzetleriyle içine çekmiştir. Ama her ne olursa olsun buralarda geçirdiğiniz zamanı ve arkadaşlarınızda biriktirdiğiniz anıların anlamı diğerlerinden hep bir fazla olmuştur.
Avrupa Rüyası’nın katılımcılarına özel olarak kurguladığı özgün rotalardaki masal gibi yerlerde birlikte yolculuğa çıkalım. Birbirinden güzel, masal gibi yer ile sizi kısa bir tura çıkıyoruz. Hazır mısınız!
1. Doğa tutkunlarının soluğunu kesecek güzellikteki Fiyortlar
Doğa odaklı bir tatil edenlerin kesinlikle yolunun düşmesi gereken yerlerin başında geliyor Fiyortlar. İskandinav yarımadasını keşfetmek isteyenlerin hayallerini süsleyen fiyortları keşfetmeye başlamak için en güzel başlangıç limanı Norveç’in Bergen şehri diyebiliriz. Bergen’den gemi ile birlikte rüya gibi bir yolculuğa çıkarak Vikinglerin izlerini takip ederek İskandinav mitolojisini öğrenirken fiyortların büyüleyici doğası karşısında tutulacaksınız. Songdal, Kaupanger, Gudvangen, Twindefossen gibi şehirlerini izini süreceğiniz fiyortları bende görmek istiyorum diyorsanız İskandinav Rüyası turumuz tamda size göre!
2. Orta Çağ tadında masal gibi bir şehir Prag
Kafka gibi yazara ev sahipliği yapmış Orta Avrupa’nın masal şehrinde Prag Kalesi hayranlıkla seyre dalın, Charles Köprüsü’nde sokak sanatçıları arasında yürüyün, gün batımından köprünün hemen yanındaki Lavka’da oturup manzaraya dalın. Astronomik Saat Kulesi önünde fotoğraf çektirin, sonra bu kuleye çıkın ve Old Town’da birbirinden güzel kafelerde oturup tatlı yanında kahvenizi yudumlayın. Film karelerinden fırlamış gibi her sokağında keyif sürerek gezeceğiniz bir masal diyarı sizi bekliyor. Bende bu masalın bir parçası olmak istiyorum diyenlere Avrupa Rüyası PLUS turumuza bakmadan geçmeyin diyoruz!
3. İtalya’nın ve rönesansın gözbebeği büyüleyici şehir Floransa
Michelangelo, Leonardo Da Vinci, Gitto ve Machiavelli gibi ünlü isimlere ev sahipliği yapan Floransa, sokaklarından sanatçıların ve müziğin eksik olmadığı, bütün şehre yayılan tarihi dokunun izleriyle resmen zaman makinesinden fırlamış gibi. Bu sebepten şehre ilk adımınızı attığınızda kendinizi farklı bir dünyada farklı bir çağda hissine kapılabiliyorsunuz. Özellikle de günbatımına Arno Nehri üzerinde Vecciho Köprüsü’nde denk geldiğinizde kendinizi bir masalın tam ortasında zannedebiliyorsunuz. Sanatın ülkesi İtalya’nın gözbebeği Floransa’yı yakından görmek isteyenlere Avrupa Rüyası EKO’yu öneriyoruz.
4. Avrupa’nın ortasında doğallığıyla görenleri büyüleyen Bled Gölü
Alp Dağları manzarasıyla, benzersiz Bled Kalesi ile görenlerini kendine hayran bırakan Bled Gölü’nde, pletna adı verilen tekneler turlar düzenlerken kuğuların sizinle göl üzerinde süzülmesine tanık olacaksınız. Tekne turu yerine göl etrafında dolaşabilir, yüzebilir ve piknikte yapabilirsiniz. Hem doğa hem de tarihle iç içe olmak isteyenler Bled Gölü’nü görmeden dönmesinler.
5. Masal Diyarı Çikolata Kokan Şehir Brugge
Bir Orta Çağ masalında Hansel ve gratel misali çikolata kokan Brugge sokakları, evleri sizi büyüleyecek. Kanallarıyla Venedik’i anımsatan Brugge, aynı zamanda masal kahramanı cadılara konu olmuş. Sokaklarında sanatçıların eksik olmadığı şehirde faytonla da gezebileceksiniz. Belçika’nın kuşkusuz gözbebeği olan Brugge, rüyalarını gerçekleştirmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir durak.
Henüz yorum yok.