Barselona: Gaudi’nin Şehri
Geçen yıl katıldığım Avrupa Rüyası tarafından düzenlenen otobüsle Avrupa turu gezisinin duraklarından birisi de Barselona’ydı. Bu güzelim şehri gezmenin verdiği mutluluk anlatılmaz bir duyguydu. Mimariye her zaman özel ilgim vardır ama bu şehri güzelleştiren bir adam var! Mimar AntoniGaudi! Gaudi bu şehri muhteşem sanatı ile süslemiş, aykırı bir mimari ile birbirinden güzel binalara imza atmış, şimdi bütün turistler oraları geziyor.
Ben de boş durmadım tabi ki Gaudi’ningezebildiğm tüm eserlerini gezdim! Bakın bu büyük mimar neler yapmış bu şehirde:

La SagradaFamilia
Barselona’da görebileceğiniz her detayda etkisi olan Gaudi’nin tamamlayamadığı ama yine de dünyanın en ünlü kiliselerinden biri olan La SagradaFamilia, hiçbir yerde göremeyeceğiniz bir mimariye sahip, devasa, heybetli bir yapı. Burayı görünce 1-2 dakika hiçbir tepki vermeden durdum kaldım. Gözlerinizle tek tek detayları izlemek için belki daha fazla zamana bile ihtiyaç duyuyorsunuz. Üzerinde öyle ayrıntılı figürler var ki; bir yerinde İsa'nın doğuşu anlatılıyor, bir yanda meyveler, öbür yanda gizemli sayılar var.

Günümüzde hala tamamlanmamış olan bu güzel eserin içerisini görmeden dönerseniz size çok darılırım! Çünkü böyle bir ışıklandırma ve akustiği hayatınız boyunca bir daha görme ihtimaliniz olmayabilir. Eğer gidişiniz kesinse siz de benim gibi online bilet (20€) alın ki; kapıya geldiğinizde o aşırı uzun kuyruğu bir çırpıda aşmış olun. Ben dolaşırken daha iyi anlamak adına audioguide almıştım. Size de tavsiye ederim. Çünkü neyin ne olduğunu anladığınız zaman her şey daha etkileyici hale geliyor.
Eğer yükseklik korkunuz yoksa kuleye çıkın! Daracık bir merdivenle tırmanacağınız eşsiz bir keyif! Ama yukardayken çan sesleri gelebiliyor o yüzden sakın korkmayın! (İtiraf ediyorum ben çok korktum! Hatta inme iniyordu!) Barselona’ya kadar gelip de bu eşsiz mimari güzellikteki eseri görmeden giderseniz çok üzülürsünüz söylüyorum.

Casa Battlo
Gaudi’ninPasseig de Gracia üzerinde bulunan ve burada yaşamış olan Battlo ailesi için tasarladığı bu binaya bence kesinlikle girmelisiniz(21€). Biraz pahalı bulmanız mümkün fakat Gaudi’ninmimari zekasını, neyi ne düşünerek yaptığını algılamak için iyi bir fırsat oldu benim için. Peri masalı evlerini andıran binanın içerisine girdiğinizde kendinizi bir masalın içerisinde hissetmeniz mümkün. Şöminesinden merdivenlerine kadar oval şekillerin kullanıldığı Casa Battlo’nun dış cephesi rengarenk mozaiklerle süslü. Barcelona aristokrasisinin en güzel evi yaptırmak için birbirleriyle yarışması nedeniyle birçok zengin Gaudi’ye evini teslim etmiş ve ortaya Casa Battlo gibi muhteşem eserler çıkmış. Ayrıca bu binanın tepesinden bir Barselona manzarası izleyebilirsiniz. Casa Battlo, çatısı bir balık sırtı olarak tasarlanmış, çok hoş, sıra dışı bir bina. İçinde mobilya yokmuş ama ayrıntılar muazzammış. Bir daha yolum düşerse içine gireceğim. Biz dışardan fotoğrafladık.

Casa Mila
Yine mi Gaudi? Evet yine o! Gaudi’nineseri olan Casa Mila, Casa Battlo ile aynı bölgede, yaklaşık 5dk. yürüme mesafesinde bulunuyor. Zaten dışardan gördüğünüzde “Burayı kesin Gaudi yapmıştır” diye içinzden geçiriyorsunuz. Casa Mila, Gaudi’ninhayal gücüne ve yaratıcılığına hayran kalmanız için bir başka sebep.
Casa Mila veya La Pedrera olarak bilinen esere Taş Ocağı da deniliyor. Casa Battlo’ya o kadar para verdim buna da girmeyeyim artık demeyin, azcık paraya kıyın!(18€) Yok illa girmem derseniz de en azından karşısındaki bir banka oturup uzun uzun inceleyin.

ParkGüel
Tamam tamam söz veriyorum bu son! Gaudi’nin sizinle paylaşacağım son eseri burası. UNESCO dünya mirası listesinde olan ParkGuel, 1910 -1914 yılları arasında yapımı tamamlanan bir park. Bu parkı yaptıran ailenin (Güel) ismiyle anılıyor şuan. Parkta bulunan mozaiklerle kaplanmış baca ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği görüntülerin arasında yer alıyor.
Park Güel aslında bir yerleşim projesi olarak tasarlanmış. Şu an İstanbul'da sürekli yapılan ve yapılmaya devam edilenrezidanslar gibi zenginlerin yaşadığı bir site olacakmış. Ama işler yolunda gitmeyince içinde sadece 3 ev ve etrafındaki yeşil parkla turistik bir nokta olmuş. Giriş için (8€) ödemeniz yeterli bu arada.
Ben tüm şehirde Gaudi’nin izlerini kovalarken çoktan vakit akşam olmuş da ayrılık gelip çatmış! Avrupa Rüyası’nın otobüsüyle yeni şehirlere doğru yola çıkıyorum ama tekrar terkar gitmek istediğim bir şehir olacak Barselona! Siz de benim gibi mimari aşığı birisiyseniz tek yapmanız gereken otobüsle Avrupa turu düzenleyen Avrupa Rüyasına kayıt yaptırmanız. Emin olun pişman olmayacaksınız!