Herkesin Paris, Londra, Berlin, Prag veya Budapeşte'ye gitmeden önce neyle karşılaşacağı ile ilgili fikri var. Fakat Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri olan Bükreş’e ilk kez gidecekler, nereden başlamaları gerektiğini bilemiyor. Bükreş, aslında bir seyahat severi çok memnun edecek, olağan seyahat klişelerinin ötesine geçen benzersiz bir şehir. Eklektik, kaotik görünümünü farklı Batı Balkan atmosferi ile birleştiren Bükreş, Avrupa'nın en özgün başkentlerinden. İskandinavya Rüyası ile Romanya’da ziyaret edebileceğiniz adreslerden biri olan Bükreş, aynı zamanda ülkesinin de en çok ziyaret edilen turistik merkezi.
1. Komünist döneminin simgesel yapısı Parlamento Sarayı'nı ziyaret edin
Aynı zamanda “Halkın Evi” olarak da bilinen Parlamento Binası, Bükreş ziyaretinin olmazsa olmazlarından biri. Komünist dönemin en önemli eserlerinden biri olan bina dünyanın en etkileyici yapılarından olmasının yanı sıra tarihi açıdan ülkenin günümüzdeki şeklini almasında da çok önemli yere sahip.
2. Victoriei Caddesi'ni boydan boya yürüyüp çarpıcı mimariye tanıklık edin
Birleşmiş Milletler Caddesi’nden Victoriei Meydanı’na uzanan tam 2.7 km uzunluğundaki caddeyi yürümek, ana tarihi ve kültürel yerlerin hepsini tek seferde görmenizin en kestirme yolu. Aynı zamanda bu caddeyi kesen küçük ve şirin ara sokaklarında kaybolup Bükreş’in az bilinen bölgelerini görmenize de olanak sağlıyor.
3. Tarihi Kent Merkezi’nde kentin en eski yapılarını görün
Canlı sokakları, muhteşem korunmuş tarihi anıtları, yüzlerce restoran ve barları ile Bükreş ziyaretinin ilk durağı mutlaka burası olmalı. Görülecek yerler arasında 19. Yüzyıla ait olan Manuc Inn, şehrin en eski kilisesi ve Orta Çağ prenslerinin yaşadığı Stavropoleos Manastırı ile eski pazarların kurulduğu sokaklar başı çekiyor.
4. Romanya'nın en iyi açık hava müzesinde Rumen geleneklerini öğrenin
Köy Müzesi’nde hem açık hava hem de kapalı alanlarda toplamda 53,000 geleneksel eşya sergileniyor. Sergide ise aralarında yüzlerce yıllık ahşap kilise ve evlerin yer aldığı ülkenin dört bir yanından getirilen ve ülke geleneklerini yansıtan sayıları 300’den fazla hemen her türlü yöresel objeyi görmeniz mümkün. Bükreş’in en büyük parkı olan Herastrau’da yer alan müze Romanya’nın kültürel önemi tartışmasız çok büyük en iyi açık hava müzelerinden biri olarak kabul ediliyor.
5. Yüzlerce yıllık kiliselere hayran olun
Çok fazla eski kilisenin bulunduğu Bükreş’te, bazıları inanılmaz derecede tarihi öneme sahip. Farklı yüz yıllarda farklı mimari tarzlarda yapılan kiliselerin iç tasarımları ayrı birer sanat eseri. Bir yandan da kültürel tarihi muhteşem şekilde yansıtıyorlar. Mutlaka görülmesi gereken kiliseler arasında Stavropoleos, Coltea, Zlatari, Bucur, Radu Voda, Sfantu Gheorghe, Sfantu Spiridon Nou, Mihai Voda, Antim ve Patriarchy yer alıyor.
Bonus: Bellu Mezarlığı'nı ziyaret edin
Bükreş'teki en özgün kültürel cazibe merkezlerinden biri olan Bellu Mezarlığı, geçmiş yüzyılların ünlü sanatçıları tarafından yaratılmış etkileyici heykelleri ve mezarları barındırıyor. Neredeyse 200 tanesi tarihi eser olarak listelenen Bellu’da fotoğraf çekmek isterseniz, mezarlık yönetiminden önceden yazılı izin almanız gerektiğini aklınızda bulundurun.
Hazır Bükreş’e gelmişken Rumenlerin hamur işine olan tutkularını fark etmemeniz mümkün değil. Öyle ki nerede olursanız olun büyük olasılıkla bir pastaneye çok yakın olacaksınız. Bükreş’in en favori lezzeti olan Pretzels, farklı şekillerde ve tatlarda, tuzlu ve tatlı olarak servis ediliyor. Mutlaka deneyin. Kuzey Avrupa ve İskandinavya Rüyası ile ziyaret edebileceğiniz Bükreş’te olmanın keyfini çıkarın!
Henüz yorum yok.