Cylde Nehri’nin İrlanda Denizi'ne açılan noktasında yer alan İskoçya’nın en büyük şehri Glasgow, Birleşik Krallık'ta Londra ve Birmingham'dan sonra en fazla nüfusa üçüncü yerleşimi. Britanya'nın ticaret, turizm ve kültür merkezi olan Glasgow aynı zamanda, adanın en çok ziyaret edilen şehirlerden biri. Dinamik günlük yaşamı, çoğu ücretsiz müzeleri, yemyeşil doğası ve Londra’dan sonra en iyi alışveriş imkanıyla bu güzel İskoç kenti, ziyaretçilerin gönlünü fethetmeye devam ediyor. Britanya Rüyası ile, iki gece konaklayarak ziyaret edebileceğiniz Glasgow'da yapılacak en keyifli şeylerden biri, etrafı dolaşırken göz alıcı Victoria yapılarıyla karışık stillerdeki kent mimarisini bol bol fotoğraflamak.

Kelvingrove Art Gallery & Museum’u ziyaret edin

Glasgow denilince ilk akla gelen müzeler ve galeriler. Bunların başında da kuşkusuz

Kelvingrove Art Gallery & Museum (Kelvingrove Sanat Galerisi ve Müzesi) geliyor. TripAdvisor’da yapılacaklar listesinde de ilk sırada yer alan müzede doğal tarihi buluntulardan, silah ve zırhlara kadar çok geniş bir koleksiyon bulunuyor. Üstelik giriş de ücretsiz! Yılda bir milyondan fazla kişiyi ağırlayan müze kesinlikle görülmeye değer bir yer.

Glasgow mimarisine hayran olun

Mimari açıdan çok zengin olan Glasgow, Art Nouveau’dan Orta Çağ mimarisine kadar hemen her türden yapıya sahip. Hatta Harry Potter filmindeki Hogwarts’ın Glasgow Üniversitesi’nden esinlenildiği düşünüldüğüne, binaların olağanüstü etkileyici görünüşleri birçok Hollywood filminin arka planında yer almayı başarması şaşırtıcı değil. Şehirde dolaşırken gözünüz sürekli yukarılarda olsun!

120 yıllık Glasgow Metrosu ile şehri turlayın

120 yıllık Glasgow Metrosu Londra ve Budapeşte’den sonra dünyanın en eski üçüncü yer altı ulaşım sistemi. Sadece 2 hat ve 15 durak olmasına karşın şehrin en önemli yerlerine gitmek için fazlasıyla yeterli.

Glasgow’s Tennent's Brewery’yi gezin

Tennent’s Glasgow için neyse, Guinness de Dublin için o demek, yani yapıldığı yer olan Wellpark Brewery’e (Tennent’in Bira Fabrikası) gitmeden buradan ayrılmamanız gerek. Glasgow’s Tennent's Brewery’yi Turu, ek olarak İskoç futbolu ve müzikal mirası hakkında da çok iyi bilgiler sunuyor.

Ashton Lane'i görün

Şehrin batı yakasında bulunan Ashton Lane taş örme sokakları, güzel barları ve enfes restoranların yanı sıra bir de bağımsız sinemaya sahip şirin bir cadde. Kışları adeta masalsı bir sokağa dönüşen Ashton Lane, yazları ise yemenin ve içmenin en keyifli olduğu adres haline geliyor.

Gerçek bir spor kentinde olduğunuzu hissedin

Glasgowluların futbol tutkusu ile tüm dünyanın malumu. Eğer futbolu seviyorsanız kesinlikle Celtic ve Rangers takımlarının stadyumlarına gidin. Glasgow aynı zamanda İskoçya milli stadı olan Hampden Park’a da ev sahipliği yapıyor. Hampden Park’ta İskoç futbolunun geçmişi ile ilgili en derin bilgilere sahip olabilir, halkın bu sporu neden bu kadar sevdiğini anlayabilirsiniz.

Bir İskoç pub’ında geleneksel müzik dinleyin

Gerçek bir İskoçya deneyimi için şehrin en eski bar ve restoranlarını ziyaret etmeniz şart. Özellikle cuma geceleri çıkın, dans edin ve eğlenin! Eğer dans etmeyi bilmiyorsanız dost canlısı İskoçlar size kesinlikle bu konuda yardım edecektir. Eğer biraz daha sakin bir ortam arıyorsanız Ben Nevis, Babbity, Clutha gibi daha rahat mekanları tercih edebilirsiniz. Bu barlarda İskoç geleneksel müziğinin en güzel tınılarını duyabilirsiniz.

Buchanan Street’te alışveriş yapın

Glasgow, Birleşik krallık içerisinde Londra’dan sonraki en büyük alışveriş şehri. Yalnızca yayalara açık bir alışveriş bölgesi olan Buchanan Caddesi, Sauchiehall Caddesi ve Argyle Caddesi’ni de birleştirerek aklınıza gelebilecek tüm büyük markaları bir araya getiriyor. Diğer yandan şehrin ara sokaklarına girdikçe gerçekten az bilinen ama çok değerli dükkanları bulabilirsiniz. Batı yakasının taş örme sokaklarında eski tarz dükkanları ve bağımsız butikleri, Finnieston tarafında ise ilginç tasarımcıları ve zanaatkarları görebilirsiniz.

Bir Glasgow Music City Tour’a katılın

Glasgow’da inanılmaz çeşitlilikte karşınıza çıkacak müzik, Glasgowlular için bambaşka bir tutku. Şehirde her hafta düzenlenen 130 canlı konser düşünüldüğünde, nereden başlayacağınızı şaşırmanız olası. Bu yüzden öncesinde bir fikrinizin olması açısından Glasgow Music City Tour’a (Glasgow Müzik Şehir Turu) katılabilir ve rehberin vereceği bilgiler doğrultusunda en doğru seçimi yapabilirsiniz. Şehrin müzik konusunda en önemli noktalarına yürüyerek gideceğiniz bu turun sonunda kendinizi ruhu doymuş biri olarak hissedebilirsiniz.

Dear Green Place’in gerçek anlamını yaşayın

Glasgow Gaelic dilinde “Sevgili Yeşil Yer” anlamına geliyor ve bu ismi sonuna kadar hak ediyor. Şehirde 90’dan fazla park ve bahçe bulunuyor. Kimisinde çocuklar için eğlence bulmak, kimisinde de şehrin karmaşasından kaçıp biraz rahatlamak mümkün. Batı tarafında görebileceğiniz Kelvingrove Park hemen Kelvin Nehri’nin kıyılarında yer alıyor. Glasgow Botanik Bahçesi ise özellikle tropik bitki koleksiyonları ile tanınıyor. Şehrin en eski parkı olan Glasgow Green ise şehrin doğu tarafında bulunuyor. Glasgow Green’in en görülmesi gereken yerleri ise dünyanın en büyük terracotta çeşmesi olan Doulton ile muhteşem McLennan Kemeri.

Britanya'nın en ilgi çekici metropollerinden biri haline gelen ve Britanya Rüyası ile ziyaret edebileceğiniz Glasgow’da, görebileceğiniz başlıca adresler City Chambers, Tenement House ve Glasgow Katedrali. Keyfini çıkarın!