İskandinav ülkelerinde, birçok öykü ve şiirle dolu inanılmaz derecede zengin ve derin bir kültüre sahip. Öyle ki İskandinav mitolojisi (Norse mitolojisi) yalnızca bir efsane olarak değil, aynı zamanda da üstlendiği din işleviyle, Viking çağında İskandinav ülkelerinde yaşayan Vikingler ve Alman halkı tarafından da benimsendi ve uygulandı.
İskandinav mitolojisi, İskandinavya ülkeleri olan İsveç, Norveç, Danimarka ve İzlanda'nın kuzey kesimini kapsayan bir coğrafyada hâkim oldu. Uzun, güneşsiz kışların gölgesinde kalan ancak karanlığın içindeki ihtişam parıltılarını mizahi kıvılcımlarla bağlayan efsaneler, tanrılar ve devlerin kozmik bir çatışmanın içinde kendi aralarında savaştığı bir dünyada geçiyor.
20. yüzyılın sonlarında pek çok yazarın esin kaynağı olan ve yapılan göndermelerle, edebiyat ve sinemada son derece popüler hale gelen İskandinav mitolojisi ve Viking kültürü giderek dünyaya yayıldı. Yüzüklerin Efendisi ile başlayıp, 13. Savaşçı ve Vikingler gibi seriler sayesinde tüm dünyada tanınır hale geldi. Bununla birlikte Skyrim gibi oyunlarla oyun sektörüne de imzasını atan Norse kültürü, çizgi film Valhalla ile çocukların dünyasında da yepyeni bir sayfa açtı.
8'inci yüzyıl sonlarından 11’inci yüzyılın sonlarına kadar olan büyük Viking Çağı efsaneleri, İskandinavya coğrafyasındaki şiddetli baskınlar ve savaşları anlatıyor. Her ne kadar savaşla ilişkilendirilse de aslında Viking halkı çok medeni ve oldukça sanatçı kişilikli insanlardı. Ancak İskandinav mitolojisi, son Marvel filmlerinde gösterildiği kadar neşeli değil. Elbette, çoğu insan en azından Ragnarok'u duysa da bazı hikayeler çoğu zaman rahatsız edici olabiliyor. Antik İskandinav mitlerindeki tanrılar, Yunan tanrıları ile pek çok ortak özelliğe de sahip. Yazıyı okurken kendinizi tuhaf canavarlara, garip cezalara ve hayli ütopik bir dünyaya hazırlayın. İşte Kuzey Avrupa Turu ve İskandinav Rüyası yolculuğuna çıkmadan önce, keşfedeceğiniz bu muazzam kültürle ilgili ipucu verecek İskandinav Mitolojisindeki 5 Olağanüstü Efsane!
Tahmin ettiğiniz gibi Tolkien, Yüzüklerin Efendisi’nde bu destandan ilham aldı. Efsane, yüzüğü takan herkesi trajik bir acımasızlıkla dolduran doğaüstü bir halka ile bağlantılı iki ayrı efsaneye dayanıyor.
Renkli kadrosu, kahraman savaşçıları ve hüzünlü kötülükleri içeren efsanede, üç tanrı, bir cüce, bir valkyrie, bir ejderha, bir cadı-kraliçe, rezil tiran Atli (Attila) ve bir başka kraliçe yer alıyor. Zehirli yılanlarla dolu bir çukura atılmak gibi çok sayıda korkunç cinayet, dramatik intiharlar, aldatmalar ve kırık kalplerle dolu zengin bir efsane olan Andvari Yüzüğünün Laneti, Vikinglerin en sevdiği hikayelerden biri. Öyle ki efsane birçok eski yazılı kaynakta anlatılmanın yanı sıra, İngiltere, Man Adası, Norveç ve İsveç'teki bir dizi Viking Çağı oymalarında da bolca tasvir edilmiş.
2. Thor’un Çekiç Hırsızlığı
Viking pagan mitolojisi, tanrılar ve onların devleri arasındaki sonsuz çatışmayı işliyor. İskandinav Mitolojisinin en güçlü tanrılarından, Odin’in oğlu olan Thor, İngilizcedeki “Thursday” (Perşembe) kelimesinin de kökenini oluşturuyor: Thursday -> Thor’s day (Thor’un günü). Hem ilahi hem de insan aleminin savunucusu olarak, sihirli çekiç Mjollnir ile devlerin kafataslarını parçalamak gibi bir tutkuya sahip.
Mjollnir, güzel tanrıça Freyja'nın onunla evlenmeyi kabul etmediği sürece onu geri çevirmeyi reddeden devlerden biri tarafından çalınır. Thor cesurca kendini istenen gelin olarak gizleyerek, Giantland'a seyahat eder ve düğüne katılır gibi davranır. Çekiç teslim edilir edilmez pazarlığa uygun olarak, Thor onu ele geçirir ve tek bir darbede devi yok eder.
Thor'un Viking zamanlarındaki popülerliği, kendisine adanmış birçok putperest tapınağa da yansımış. Çok sayıda minyatür "Thor's Hammer" kolyesi ve Sagas'taki "thor" ekini içeren kişisel isimlerin yaygınlığı da bunun bir göstergesi: örneğin, kadınlar için "Thorunn" ve erkekler için "Thorstein"in kullanılması gibi.
3. Odin’in Rune’ları
Pagan döneminde Odin, savaş, hikmet, ölüm ve kaderin gizemli ve her şeye kadir tanrısı olarak en saygın karakterdi. Özellikle çatışma zamanlarında kurbanların verildiği Odin, bazen insan dünyasında kılık değiştirerek, insanların işlerine karışan ya da savaşların seyrini değiştiren korkulan biriydi.
Bu kısa ve zarif mistik hikâyede Odin, Vikinglerin putperestlik dönemindeki yazılarının ahşap, taş, metal veya kemiğe oyularak aktarılmasıyla günümüze ulaştı. Neredeyse 9’uncu yüzyıla dek uzanan efsane, Havamal olarak bilinen (The Sayings of the High One) bir şiirin 25 şifreli mısraında yer alıyor.
Genellikle Odin’in kendi sözlerinde olduğu iddia edilen bu olayda, kendisini “yalnız başına” kurtararak 9 gece boyunca yalnız bir ağaç üzerinde baş aşağı asılı olarak tasvir ediyor. Sonunda, birçok ezoterik büyünün sırlarının yanında “rune”ların da bir vizyona sahip olduğuna inanılıyor. Günümüze dek ulaşan Viking hikayelerinin çoğunda bu eski kültürün ve putperest dinin son derece mistik ve manevi bir yanı olduğunu görmek mümkün. 4. Tutkulu Bir Aşk Üçgeni: Gudrun, Kjartan ve Bolli
Bu trajik aşk hikayesi, 10 ve 11’inci yüzyıllarda yaşanmış gerçek olaylara dayanan 13.yüzyıl Laxdaela Saga'nın temelini oluşturuyor.
İki kez evlenip boşanan ve erken yaşlarda dul kalan, güzel ve yetenekli Gudrun, karizmatik Kjartan'a âşık olur. Ancak Gudrun'un babası, Kjartan'ı Norveç'ten bir ticaret gemisine bindirerek sefere gönderip bu ilişkiyi sonlandırmaya çalışır. Kral tarafından rehin tutulan Kjartan’ın kuzeni ve üvey erkek kardeşi Bolli ise isteksiz Gudrun’u onunla evlenmeye ikna eder. Kjartan kısa bir süre sonra geri döner ve Gudrun korkunç bir hata yaptığını fark eder. Onun bu pişmanlığı trajik olaylar silsilesine neden olur ve olay Bolli'nin çok sevdiği kardeşini katletmesiyle sonuçlanır. Kollarında ölen kardeşinin intikamını almak için ise kendini öldürür.
5. Amerika'nın İskandinavlar Tarafından Keşfi
Graenlendinga Saga ve Eirik’in Saga adlı iki Orta Çağ el yazması, 11.yüzyılın başlarında, yani Columbus’tan 500 yıl önce, Viking erkek ve kadınların Kuzey Amerika’ya ulaştığını iddia ediyor. Bilinmeyen bir ülkenin, kötü hava koşullarında yola çıkan bir gemi ile Grönland'daki Viking kolonisinden yola çıkarak nasıl keşfedildiği anlatılıyor.
Garip kıyıları güneye doğru takip eden Viking kaşifler, yabani üzümlerin bolca yetiştiği zengin ve verimli bir araziye gelirler ve bölgeye Vinland (Wineland) adını verirler. Amerikan topraklarında doğan ilk Avrupalı çocuğu doğuran bir kadın da dahil olmak üzere kıtaya yerleşmeye çalışsalar da, aşağılayıcı şekilde Skraelings olarak adlandırdıkları yerli Kızılderili halkıyla girdikleri bir kavgadan sonra aceleyle geri çekildiler.
1960'lı yıllarda, yüzyıllar boyunca büyük şüphecilikle karşılanan bu efsanenin izini süren Norveçli bir kâşif-arkeolog ekibi, iki sagada verilen tarifleri ve yelken yönlerini izledi. Sonunda, kendilerini Kanada'nın kuzeyinde yer alan Newfoundland'daki L’Anse aux Meadows'da buldular. 11.yüzyıla ait Viking tarzı sekiz ev, bir demirhane ve 4 atölye ortaya çıkarıldığında, sözde "Vinland sagası"nın gerçekten doğru olduğu konusunda heyecan verici ve kesin kanıtlar bulunmuş oldu.
15 günde 12 ülke ve 20 şehir görebileceğiniz Kuzey Avrupa Turu ve İskandinav Rüyası’nda İskandinav mitolojisi temalı masalsı bir yolculuğa çıkmaya hazır olun! Tüm ekstra turların dahil olduğu turda 10 gece konaklamanın yanı sıra, Baltık ve Kuzey Denizi'nde gemi yolculuğu yapma şansınız da var.
Henüz yorum yok.