Modanın ve romantizmin başkenti Paris'te çok güzel bir gezi yaptık. Avrupa Rüyası ile otobüsle Avrupa turu organizasyonu sayesinde gördüğümüz şehirlerden birisi de Paris'ti. Zaten tüm Avrupa'yı gezip de turizmin en ünlü kenti Paris'i görmemek olmazdı. Avrupa Rüyası otobüsüyle tüm Avrupa'yı başta başa gezerken burayı da görme şansımız oldu. Fransa'nın başkenti Paris'in nüfusu 12 milyon kişi civarında. Paris deyince akla ilk gelen tabii ki Paris'in meşhur yapısı Eyfel Kulesi'dir.

Eyfel Kulesi
Avrupa Rüyası otobüsümüz bizi kulenin dibine kadar getirdi. Hemen aşağı inip fotoğraflar çektik tabiki! Kule, ismini tasarımcısı olan Gustave Eiffel'den alıyor diyor rehberimiz. Eyfel Kulesi öyle meşhur bir yapı ki neredeyse her yerde yurt dışı ile alakalı bir figür koymak isteyen herkes mutlaka Eyfel Kulesi'ni kullanıyor. 324 metre uzunluğunda ve 10.100 ton ağırlığında olan Eyfel Kulesi 1887 – 1889 yılları arasında Gustave Eiffel tarafından dünya fuarı için tasarlanmış. 3 kattan oluşan yapının her katında inşa ile ilgili tarihi ve teknik bilgiye ulaşıyorsunuz. GustaveEiffel’in ofisi ise 3. katta bulunuyor. Kule inşaa edildikten kısa bir süre sonra 1909 yılında neredeyse yıkılacakmış. Fakat telgraf çekmek için anten olarak kullanılması nedeniyle yıkımından vazgeçmişler. Eyfel Kulesi eşsiz bir Paris manzarasına sahip. Asansör ya da merdivenle çıkabiliyorsunuz. Kuzey, batı ve doğu ayaklarında asansör var, güney ayağında ise merdiven. Yalnız ikinci kata kadar merdivenle çıkabiliyorsunuz. Son kata çıkmak için ayrı bir asansöre binmek gerekiyor.
Kule yapıldığı zamanlarda Paris yaşayan neredeyse herkes yapımına karşı çıkmış. Böyle bir metal yığınına ihtiyaç olmadığını söylemişler. Gustave Eiffel de fuar bittikten sonra tekrar kaldıracağını söylemiş. Fakat ziyaretçiler gelip fotoğraf çektirmeye, ilgi göstermeye başlayınca kule kalıcı hale gelmiş. Şimdilerde Avrupa’nın ve dünyanın en bilinen turistik noktalarından biri olan Eyfel Kulesi olmayan bir Paris'i hiç kimse hayal edemez herhalde.
 Kulede ayrıca yemek yiyip dinlenebileceğiniz bir restoran da var. Yukarı çıkınca dünyadaki diğer şehirlere olan uzaklığı gösteren bir tabelada koymuşlar. Oraya kadar çıkmışken bu restoranda yemek yemek isteyebilirsiniz.
Eyfel Kulesi Ziyaret Saatleri: Yılın her günü açık olan kule, 17 Haziran – 28 Ağustos arasında 09.00 – 24.00, yılın kalan zamanında 09.30 – 23.30 saatleri arasında açık. 

Louvre Müzesi
Şimdi Paris'e kadar gelip de Louvre müzesini görmeden, o meşhur piramitin önünde bi fotoğraf bile çekmeden ayrılmak olmaz dimi? Fransa’nın en büyük müzesi olan Louvre müzesinde Orta Çağdan 19. yüzyıla kadar tarihlenen eserleri sergiliyorlar. Girişi ise 12€. Toplam 8 bölümden oluşan müzenin bölümleri şöyle sıralanmış efenim: Doğu Medeniyetleri Eserleri, İslami Sanat, Mısır Eserleri, Yunan, Etrüsk ve Roma Eserleri, Modern Dönem resim, heykel, sanat araçları, 1848’e kadar olan yazı ve resimler. Bunlarla birlikte Louvre Müzesi’nin tarihini yansıtan bir kısım da var. Ben sanata bayılıyorum şöyle bi doya doya müze gezeyim derseniz eğer, 3 gün sonra sizi müze çıkışından alalım. Çünkü içerde 3 gün filan geçirmeniz lazım bütün eserleri görmeniz için.
 Ben tabiki tüm bölümleri gezmedim ama Mona Lisa'yı görmek için şöyle bi dolaştım diyebilirim. Tabi sadece ben değil dünyanın her yerinden gelen insanlar da böyle yapınca, müzeye sizi Mona Lisa’nın bulunduğu noktaya yönlendiren oklar yerleştirmişler. Burada görülebilecek diğer bilinen eserler Fransız resimleri, Jean AugusteDominique çalışması bir Türk Banyosu tasviri, Mısır eserleri, “Venus of Milo” ismindeki Afrodit heykeli ve müzenin üstüne kurulduğu Louvre kalesinin kalıntılarıdır. Louvre Müzesi Ziyaret Saatleri: Louvre Müzesi Pazartesi, Perşembe, Cumartesi ve Pazar günleri 09.00 – 18.00 arasında, Çarşamba – Cuma günleri 09.00 – 22.00 arasında açıkken Salı günleri kapalıdır.
 Pantheon Paris'in koruyucu azizesi Geneviève'e ithaf edilen bir kilise olarak inşa edilmiş. Yapılışında Roma'daki Pantheon'dan esinlenilmiş. Kral Louis XV 1744 yılında büyük bir hastalık geçirince iyileşmesi durumunda St. Geneviève için bir kilise yapacağına söz vermiş ve iyileştikten sonra AbbeySainteGenevieve olarak bilinen bazilikanın yerine bir kilise yaptırılmasını istemiş. Pantheon’un inşası 1757 yılında Kral'ın emriyle başlamış fakat binanın tamamlanması maddi sorunlar nedeniyle tam 34 yıl sürmüş. Bu neoklasik tarzdaki kilise, Fransız Devrimi sonrasında kilise fonksiyonunu kaybetmiş, önemli Fransız entelektüellerinin gömüldüğü bir anıt mezar halini almış. Günümüzde ise Panthéon'da gömülü olan bazı insanlar ve Panthéon'a gömülme tarihleri şöyledir: Voltaire(1791), Jean-Jacques Rousseau (1794), Joseph-Louis Lagrange (1813), Jacques-GermainSoufflot, Panthéon'un mimarı (1829), Victor Hugo (1885), ÉmileZola (1908), Pierre Curie (1995), Marie Curie (1995), AlexandreDumas (2002).
 1851 yılında ünlü astronom Jean Bernard LeonFoucault dünyanın kendi ekseni ve aynı zamanda gezegenler etrafında döndüğünü kanıtladığı ilk deneyini burada yapmış. 1851’de Conservatoire’e götürülen sarnıç 1995 yılında tekrar Pantheon’a getirilmiştir. Tüm Paris’e hakim bir noktada bulunan Pantheon’un ayrıca kubbesine çıkıp şehrin manzarasını izlemek de mümkün. Hatta bence kesinlikle yapılması gereken bir şey. Paris rüya gibi hatta rüyalara sığmayan bir şehir. Avrupa Rüyası ismini bu şehirden almıştır diye düşünmüyor değilim. Otobüsle Avrupa turu devam ediyor ve maalesef gözüm arkada kalarak Paris'e veda ediyoruz. Siz de bu eşsiz şehri ve daha nicelerini görmek için hiç durmayın hemen Üsküdar'daki Avrupa Rüyası ofisine uğrayıp kaydınızı yaptırın. Sonra aşırı üzülürsünüz! Güle güle...
Henüz yorum yok.