Ne de heyecan veriyor sokak sokak Avrupayı gezme düşü. Sınırdan geçip kaybolmak dilini bilmediğin bir şehirde ve bulmak kendini hiç geçmediğin bir sokakta belki de bir daha hiç karşılaşmayacağın insanların arasında.Biz hazırız.Bavullar, pasaportlar, vizeler de. Peki ya vücudumuz hazır mı? En uzun rotası ev ile okul/iş arası olmuş vücudumuz. Bu kadar heyecanlı ve uzun bir yolculuğa çıkarken elbette vücudumuzu da hazırlamalı ve olası sağlık problemlerine karşı her türlü önlemi almalı ki olabilecek en sağlıklı gezginlerden olalım ve maximum keyfi biz alalım.

İlk olarak yolculuk öncesinde yapılacaklardan başlayalım. Öncelikle direncimizi sağlam tutmalıyız bu vücut bize Avrupada lazım ne de olsa. Gerek yediklerimiz, içtiklerimiz ile (bitki çayları, meyveler...) gerek ise vitamin takviyeleri ile vücut direncini arttırmalıyız. Yola çıkmaya kısa bir zaman kala ise sindirimi zor, bize rahatsızlık veren asitli, yağlı yemek ve içeceklerden sakınmalıyız. Özellikle gastrit, reflü gibi mide rahatsızlığı olanlar diyetini bozmamalı ve olabildiğince asitli içeceklerden uzak durmalı.

Gelelim yol sırasında ne gibi sorunlarla karşılaşabiliriz ve yanımıza neler almalıyız? Öncelikle herkesin çantasında olmazsa olmaz bir ağrı kesici olmalı minoset veya parol benim önerim.Hem ateş düşürücü etkisi de olacaktır.Yara bandı, güneş gözlüğü ve kremini çantamızdan yaz boyunca nerde olursak olalım eksik etmemeliyiz.Mide bulantısı. Herhangi bir sebepten mide bulanabilir ve bu rahatsızlık verici durum için bulantı önleyici ilacımızı metpamidi çantamıza eklemeli. Hiç şüphesiz en çok ayaklarımız yorulacak bu yolculuk sırasında.

Otobüs içinde fazla hareketsiz kalmamalı. Aralıklarla ayaklarımızı şişmemesi için oturduğumuz yerde hareket ettirmeliyiz. Burkulma, incinme gibi herhangi bir durum için de voltareni yanımıza alırsak gerektiğinde sürebilme şansımız olur.Başımızı cama yaslayıp gördüğümüz her şehri zihnimize işlerken ya boynumuz tutulursa diye kas gevşetici kremimizi de sırt çantamıza koyalım.Güneşin en tepede olduğu saatte sokaklarının birinde Evliya Çelebi misali gördüklerimizi, öğrendiklerimizi yazarken defterimize ya yakarsa güneş tenimizi diye bepanthen kremini de unutmadan eklemeli çantaya. Mevsim yaz ama mikroorganizmaların mevsimi yok daima varlar.Klamoks adlı antibiyotiği alabiliriz. Fakat bu antibiyotiği penisilin ve sefalosporin alerjisi olanlar kullanmamalı.

Tabii bilinen bir hastalığınız, alerjiniz var ise saydığım tüm bu ilaçları doktora danışmadan alıp kullanmayınız.Ve son olarak önerim yanımızda götüreceğimiz ilaçları, kremleri en kolay ve en hızlı ulaşılabilir bir yere koymalıyız. Sağlıklı ve keyifli bir yolculuk ümidiyle...

İlknur BULUT
Tıp Öğrencisi