Litvanya'nın başkenti olan Vilnius, Doğu Avrupa'nın en büyük Barok Eski Kenti ile ziyaretçilerin ilgisini çeken, daha sonraları ise sıra dışı bir zarafet, karmaşık bir tarih ve Baltık kültürüne sahne olmuş bir kent. İlginç, yaratıcı ve cazibeli bir şehir olan Vilnius, yılın her mevsiminde uzun yaz akşamları için dilediğiniz sıcak ve samimi bir atmosfere sahip. Arnavut kaldırımlı sokaklar, görkemli manzaralar ve geleneksel sanatçı atölyeleriyle küçük ve şirin bir kent.

1. Tarihi Kent Merkezi’nin büyüleyici cazibesine kapılın

Tarihi 14.yüzyıla dek uzanan Vilnius’un UNESCO Dünya Mirası Alanı Listesinde yer alan Tarihi Kent Merkezi, özellikle özenle restore edilmiş Palace of the Grand Duke başta olmak üzere barok yapıları ile bilinirken, Gotik St. Anne Kilisesi'ne dek çok çeşitli mimari üslupla örülü. Aynı zamanda Tarihi Kent Merkezi’nin iç içe geçmiş Arnavut kaldırımlı sokaklarını gezmek bile apayrı bir zevk. Yeraltında veya avlularında bulunan pek çok kafe ve bardan birinde oturup bir şeyler içmeyi de ihmal etmeyin. Avrupa'nın en büyük barok başkenti olan büyüleyici Eski Kenti’ni rahatlıkla keşfe çıkabilirsiniz. Dükkanlara girin, dolambaçlı sokaklarda dolaşın ve etkileyici barok mimarisine hayran kalın. Vilnius Üniversitesi'nin pitoresk avlusunda gezintiye çıkmayı unutmayın, Vokiečiu gatvė'ye gitmeden önce bir etkileyici Gates of Dawn’a doğru yürüyün.

2. Kadim Yahudi tarihini öğrenin

Bir zamanlar Kuzey'in Kudüs'ü olarak bilinen Vilnius’un tarihi, Yahudi kültürüyle kopmaz bir biçimde iç içeydi. Zira ilk Yahudi tüccar ve zanaatkârlar, kurulduğu günden itibaren Grand Dukes tarafından Vilnius'a davet edilmişlerdi. Gelişen Litvanyalı Yahudi (Litvak) nüfusu İkinci Dünya Savaşı’ndan önce 100 bine yükseldi. Ancak bu sayı trajik olarak % 90'ın üzerinde azaldı. Yahudiler, Naziler tarafından şehirdeki iki gettoda hapsedildi. Holokost Musuem bu olayların can sıkıcı tarihini gözler önüne sererken, Tolerans Merkezi de Litvak tarihini, Vilnius'un kültürüne ve bir bütün olarak Litvanya'ya yaptıkları katkıları daha geniş bir yelpazede bakış açısı sunuyor. Günümüzde ise şehirde kalan tek Yahudi ibadet yeri Choral Sinagogu.

3. Nefes kesen Gediminas Tepesi manzarasına hayran olun

Vilnius’u kuşbakışı görmenin en iyi yolu Gediminas Tepesi'ne tırmanmak. Dik bir Arnavut kaldırımlı yoldan çıkabileceğiniz Gediminas Tepesi’ne fünikülere de ulaşabilirsiniz. Tepenin zirvesinde yer alan ve 15.yüzyıl tarihli Gediminas Kalesi de en az tepe kadar ünlü. Eğer yürüyerek çıkmayı düşünüyorsanız, yolda muhteşem bir panorama sunan bir grup şehit keşişin anıtı olan Üç Haç Tepesi’ni görebilir ve güneşin batışını izleyebilirsiniz.

4. Zengin Vilnius müzelerini keşfedin

Vilnius’ta muhteşem mimarinin yanı sıra, birçok ilginç müze de var. Eski KGB Genel Merkezi'nde yer alan Soykırım Kurbanları Müzesi, 1960'larda İkinci Dünya Savaşı'nda sınır dışı edilen veya hayatını kaybeden Litvanyalılara adanmış. Ayrıca, Yahudi Soykırımı sırasında Litvanya Yahudi Hayatının şok edici ayrıntılarını belgeleyen Vilna Gaon Yahudi Devlet Müzesi'ni ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.

5. Nefis Litvanya lezzetlerini tadın

Litvanya mutfağından özellikle ve mutlaka tatmanız gereken lezzetler, tatlı veya tuzlu bir krep olan Blyneliai ile peynir, et veya mantarla doldurulmuş patates hamur köfteleri olan Cepelinai! En güzel Litvanya spesiyallerinden, soğuk bir pancar çorbası olan saltibarscai ise canlandırıcı ve oldukça bağımlılık yapıyor. Otantik ve rahat bir yer olan Senoji Trobelė, başarılı şefleriyle Dziaugsmas ve Sweetroot’u tercih edebilirsiniz.

Kuzey Avrupa ve İskandinav Rüyası ile ziyaret edebileceğiniz Litvanya’nın Trakai Gölü ve Kalesi ile birlikte görebileceğiniz Vilnius, Neris Nehri ile Vilnia Nehri’nin kesiştiği vadide yer alan kesinlikle ziyaret edilmesi gereken güzel bir şehir.